Diyabetli Yaşamda Her Yıl 10 Milyon Artış
Diyabet ile yaşayan insanların sayısının Türkiye’de 7 milyonu aştığı belirtilerek, başta diyabetli hastanın eğitiminin sağlanması olmak üzere, kan şekeri ve kilo takibinin düzenli yapılması gerektiği kaydedildi. İnsülin hormonunu bulan Frederick Grant Banting’in doğum günü olan 14 Kasım tarihinin Dünya Diyabet Günü kutlandığını belirten İzmir Ekonomi Üniversitesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Filiz Öğçe, her yıl on milyon kişiye diyabet tanısı konulmasının beklendiğini, 2035 yılında dünya genelinde 382 milyon hastanın oluşmasının öngörüldüğünü söyledi.
Diyabet hastalığında kan şekeri düzeyinin yüksekliğine bağlı olarak bir takım sorunlar ortaya çıktığına dikkat çeken Doç. Dr. Öğçe, beyinden omuriliğe, omurilikten beyne mesajları taşıyan vücut sinirlerinin zarar görebileceği bir sürecin yaşanabileceğini aktardı. Nöropati adı verilen bu durumun başlangıçta karıncalanma, yanma, uyuşma, diken batmaları ve ağrı ile kendini belli ettiğini ifade eden Doç. Dr. Öğçe, “Diyabeti olan bireylerde oldukça yaygın yaşanan bir durumdur. Sıklıkla ayak ve bacaklardaki sinirleri etkiler. Ağrı ve acı hissi bizi yaralanmalardan koruyan en önemli uyarandır. Diyabetli hastalarda bu sinyal sistemi bozulduğundan, ayakkabının içine düşen taş ya da çivi batması hissedilmediği için yara açılması ya da yüksek ısı hissedilmediği için ayak tabanında yanık gibi kazalar sık görülmektedir” dedi.
Diyabete bağlı olarak ayak damarlarında tıkanıklık ve buna bağlı dolaşım bozukluğunun da yaşanabileceğini anlatan Doç. Dr. Öğçe, dokuların yeterince beslenememesi ve artık maddelerin atılımındaki yavaşlama nedeniyle deri bütünlüğünün bozulabildiğine işaret etti. Doç. Dr. Öğçe, şunları söyledi:
“Diyabetli hastalarda gelişen bir değişiklik de ayak tabanında basınç artışıdır. Nöropatili hastaların en az yüzde 75’inin ayakları normalden geniştir. Ekstra geniş ayakkabı giyseler de yarısında ayakkabı sorunu vardır. Ayağın anatomik yapısındaki değişimler ya da yanlış ayakkabı kullanımına bağlı oluşan basınç değişiklikleri reaksiyon olarak nasırların oluşumunu başlatır. Oluşan nasırlar, diyabetik ayakta yara açılmasının öncüsü olarak algılanmalıdır. Diyabetli hastaların ayakları yara oluşumu açısından risk altındadır. Yaralar geç iyileştiği için iş gücü kaybı, sağlık masraflarının ve hastanede kalış süresinin artması ile ikinci bir kişiye bağımlılığı beraberinde getirir. Bu nedenle başta hastanın eğitimi olmak üzere, kan şekeri ve kilo takibi, ayak basınç problemlerini düzelten uygun ayakkabı, günlük ayak bakımını içeren kontrol önlemleri alınmalıdır.”
Diyabetlilerin Ayak Bakımı
· Ayakların bir ayna yardımıyla günlük kontrolü yapılmalı. Nasır ya da sertleşmiş deriler makas, jilet gibi kesici aletlerle çıkarılmaya çalışılmamalıdır.
· Ayaklar her gün ılık sabunlu su ile yıkanıp temiz bir havlu ile parmak araları dahil kurulanmalıdır.
· Tırnaklar banyodan sonra yumuşak iken, batmasını önlemek için ayak parmaklarının hizasından düz olarak kesilmelidir.
· Evde, deniz kıyısında, kumsalda ya da çimenli alanlarda bile olsa çıplak ayakla dolaşılmamalı, en azından terlik giyilmelidir.
· Diyabetli hastalarda ayakkabı ve çorap seçimi oldukça önemlidir. Ayağı sıkmayacak genişlikte, yuvarlak buruna sahip, düz veya alçak topuklu (4-6 cm), bağcıklı ayakkabılar tercih edilmelidir.
· Ayaktaki şişmeler, derinin rengindeki değişiklikler, ağrı, kaşıntı, batma, yanma tarzındaki şikayetler zayıf kan dolaşımını, yara başlangıcını ve enfeksiyonu işaret etmektedir ve mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
HABERTÜM HABERLER
Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencileri “Your Career Steps” etkinliği ile kariyerlerine adım adım hazırlanıyorlar.
Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencileri “Your Career Steps” etkinliği ile kariyerlerine adım adım hazırlanıyorlar. ...
6. Uluslararası & 14. Ulusal Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliği Kongresi
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü iş birliğinde, Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği tarafından 6–9 Kasım 2025 ...
Meme Kanseri Farkındalığı Etkinliği
Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Kulübü ve İzmir Balçova Toplum Sağlığı Merkezi Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezi Birimi işbirliği ile ...
15 Ekim Dünya El Yıkama Günü Etkinliği
15 Ekim Dünya El Yıkama Günü kapsamında, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ile İzmir Özel Türk ...
14. Ulusal & 6. Uluslararası Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Kongresi
14. Ulusal & 6. Uluslararası Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Kongresi, İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ve ...
Hemşirelikte Teoriden Uygulamaya: Mikro-Yeterlilik Programı I
Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği işbirliğinde İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mikroyeterlilikler ...
Güvenlik Kültürü Yaratmak Kesici Delici Alet Yaralanması Riskini Azaltma Sempozyumu
Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği işbirliğinde İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mikroyeterlilikler ...
Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Yeni Döneme Keyifli Başlangıç
Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri/elemanları ve öğrencileri yeni akademik yıl başlangıcında düzenlenen fakülte kahvaltısında bir araya geldi. Yoğun tempolu döneme moral ve ...
İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ GÜZELBAHÇE KAMPÜSÜ
DetaylarKÜRESEL KARİYER
İzmir Ekonomi Üniversitesi, dünya çapında bir üniversiteye dönüşürken aynı zamanda küresel çapta yetkinliğe sahip başarılı gençler yetiştirir.
Daha Fazlası..BİLİME KATKI
İzmir Ekonomi Üniversitesi, nitelikli bilgi ve yetkin teknolojiler üretir.
Daha Fazlası..İNSANA DEĞER
İzmir Ekonomi Üniversitesi, toplumsal fayda üretmeyi varlık nedeni olarak görür.
Daha Fazlası..
